Yıl 1999, Eylül ayı. İznik Devlet Hastanesinde çalışıyorum. Hastaneyi açalı 1 yıl olmamış. Hastaneyi kurucu başhekim olarak ben açtım ve bir süre başhekim olarak devam ettim. Bu diğer bir blog konusu.
Gölcük depremi sonrası evinden olmuş, İznik’e sığınmış bir genç erkek hasta nüks kasık fıtığı nedeniyle polikliniğe başvurdu. Muayenede skrotuma uzanan redüktibl fıtık var. Ameliyat hazırlığı yapıp plan yaptım. Akşam evde laptoptan internete girerek nüks kasık fıtığı üzerine sörf yaptım. O zamanlar internette sörf yapmak deyimi çok havalıydı. Google yoktu. Arama motoru Altavista meşhurdu. Ethicon’un sitesine ulaştım. O zaman iki tabakalı PHS (Prolene Hernia System) yeni tanıtılıyordu. Rutkow-Robbins’in 1994’de tıkaç-yama yaklaşımına uyumlu bir yama üretilmişti ve dizayn sahibi yine ünlü bir fıtık cerrahı olan Arthur I. Gilbert’ti. Sitede cerrahlara 3 seçenek sunuyorlardı: Broşür gönderelim, yamayı gönderelim ve bir cerrah gönderelim. Evet bu üçüncüsü fazla gelmişti ve inandırıcı değildi ancak araştırınca yaptıklarını öğrendim. Hastalarınızı hazırlayıp randevulaşıyorsunuz ve o gün firmanın anlaştığı cerrah ürünlerle geliyor ve ameliyatta sizi asiste ederek ürünü kullanmanızı öğretiyor. O zaman bana çok yaratıcı bir çözüm olarak gelmişti. Gerçekten de laparoskopik cerrahinin gelişmesinde bu tür uygulamaların faydası olmuştur. Hatta o zamnalar Ankara’dan bir cerrah randevu ile gelip laparoskopik safra kesesi öğretiyordu. Sonradan bu tür şeyler terk edildi. Sponsor şirketlerde bu yaklaşımı bıraktı. Dernekler işi ele aldı. Bu konuda Ulusal Endoskopik Laparoskopik Cerrahi Derneğinin (ELCD) ve onun duayen başkanı Prof. Cavit Avcı hocamızın ulusal katkısı en büyüktür! Neyse Ethicon’un sitesinden broşür istiyorum seçeneğini seçtim ve iletişim bilgilerimi paylaştım. Sonra ne mi oldu; iki gün sonra Ethicon Şirketinin Türkiye temsilciliğinden arandım ve kısa bir süre sonrada ziyaret edildim. Bu beni gerçekten etkiledi.
Daha sonra fıtık konusunda bir organizasyon eksikliği olduğunu düşündüm ve batıda bunun dernekleri olduğunu da biliyordum. Neden ülkemizde de bir fıtık derneği olmasındı ki! Ardından ülkemizde fıtık derneği kuruluş serüveni geldi. Bu konuyu Fıtık Derneği’ni Nasıl Kurduk? Blog yazımda yazdım.
Dernek kurulduğu gibi yönetim kurulu ve yakın meslektaşlarımız ile 19-21 Haziran 2003 tarihlerinde Londra’da yapılan Uluslararası Fıtık Kongresine katıldık. O yıl bir ilkti ve bir gelenek başlatıldı: Avrupa ve Amerika Fıtık dernekleri 3 yılda bir ortak kongre yapmaya başladılar ve her seferinde diğer kıtada olacak şekilde. Biz kongrede Fıtık Derneğini tanıtan bir tezgah açtık ve 2010 yılında 32. Avrupa Fıtık Kongresini düzenlemeye aday olduk ve adaylığı kaptık. Bu büyük bir başarıydı!
Daha sonra 2005 yılında ilk Ulusal Kongreyi yaptık ve 2 yılda bir düzenli olarak yapmaya devam ettik. Kongre listesine ve dernek olarak yaptığımız tüm etkinliklere https://fitikdernegi.org/arsiv web sayfasında görebilirsiniz.
2010 yılında 32. Avrupa Fıtık Kongresini İstanbul’da başarı ile düzenledik. Avrupa ve diğer kıtalardan 1150 katılımcı kongreye katıldı. Bilimsel ve sosyal programı ile kongre çok beğenildi.
2010 öncesi dönemde kongreler dışında bölgesel sempozyumlar ile ilerledik. Ardından Fıtık Okulu projesi gündeme geldi ve canlı ameliyat destekli sempozyumlar ile ülkeyi dolaşıyoruz. Covid-19 pandemisi her şeye dur dedi ve sanal ortama kaydık. Etkinlikler hatta kongreler sanal yapılmaya başladı. Fıtık Derneği olarak hemen uyum sağlayarak Fıtık okulunu sanal ortama uygun dizayn ederek başarılı iki toplantı gerçekleştirdik.
Fıtık Derneği kuruluşundan itibaren Avrupa fıtık Derneğinin hemen hemen tüm kongrelerine hem izleyici hem de bildiriler ile katıldım ve tecrübelerimizi aktardım. Gelişen diyaloglar doğrultusunda – ki bunda Avrupa Fıtık Derneğinin kucaklayıcı tavrı çok değerlidir – Avrupa Fıtık Derneğinin açtığı kanat kurulları projesi kapsamında sosyal medya kuruluna üye seçildim.
Avrupa Fıtık Derneği, 6 yıl önce İspanyol cerrah Salvador Morales-Conde genel sekreter olduktan sonra ‘New Wings’ adı altında yönetimde köklü bir değişime gitti. Standart olan; Başkan, Önceki Başkan, Seçilmiş Başkan, Sekreter, Sayman ve Üyeler formatından Başkan, Seçilmiş Başkan, Sekreter, Sayman ve Kanat Sekreterleri (7 tane) sistemine geçti. Hem yönetim kurulu genişledi hem de yönetim kurulunda herkesin bir sorumluluk alanı oluştu. Önce 7 tane olan kanat sekreteri sayısı Eylül 2020’de yapılan genel kurulda 9’a çıkarıldı ve 13 kişilik yönetim kurulu oluşumu tamamlandı. Kanat sekreterleri, bilimden, kaliteden, web sitesinden, sosyal medyadan, kongreden, eğitimden ve ulusal bölümlerden sorumlu olan olarak 7 taneydi, en son olarak yayınlardan ve UEMS’den sorumlu olan iki sekreterlik daha eklendi. Avrupa Fıtık Derneği, 2 yıldır karın duvarı cerrahisinin bir alt branş olması konusunda girişimlerde bulunuyordu ve bu artık resmen kabul edildi. Bu konuda Avrupa Birliği‘nde yetkili kurum Union Européenne des Médecins Spécialistes (UEMS) yani Avrupa Tıp Uzmanları Birliğidir. Her kanat sekreterinin Advisory Committee denilen, beraber çalıştığı bir kurul vardır. İşte ben sosyal medyadan sorumlu kanat sekreterinin kuruluna seçildim. Pozisyon 2017 yılı başında açıldı ve Nisan 2017’de bu kurula seçildim.
Sosyal medya kurulu, Avrupa Fıtık Derneğinin yeni yüzüydü. Günmüzde artık herkes sosyal medyada. Sosyal medya üzerinden iletişim kolay ve çok hızlı. Ulaşabileceğiniz kişi sayısı diğer araçlara göre daha fazla. Bu konudaki blog yazımı Sosyal medya cerrahi pratiğimi nasıl etkiledi? okuyun. 3 yıl boyunca derneğin sosyal medya hesaplarını kurup aktif paylaşımlarda bulunduk.
Avrupa Fıtık Derneği, 2020 başında sosyal medya kanat sekreterliği için pozisyon açtı ve müracaat ettim. Eylül 2020’de yapılan sanal genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçildim. Bu benim için büyük bir onur ve fıtık cerrahisi üzerine kurduğum profesyonel kariyerimde çok önemli bir kilometre taşı. Avrupa Fıtık Derneği, 41 yaşında, köklü gelenekleri olan ve alanında dünyanın en önemli derneği. Bilim üretiyor! Bir Türk cerrahı olarak ülkem adına onur duydum.
Mesleki kariyerimdeki kökten dönüşümü 1 Haziran 2017’de yaptım. O zamana kadar genel cerrahi yaptım. Bir genel cerrahın yetki alanında ne var ise o ameliyatları yaptım; tiroid ameliyatından hemoroid ameliyatına, safra kesesinden meme cerrahisine kadar hemen hemen hepsini. Ama gönlüm hep karın duvarı fıtıklarının cerrahi tedavisindeydi ve artık tek bir alana odaklanmanın zamanının geldiği kararına vararak değişimi tamamladım. Bu konuda Günümüzde Bir Cerrah Her Şeyi Yapmamalıdır! diye bir blog yazısı bile yazdım.
Fıtık İstanbul®️’u kurdum ve hastayı ve bilimi odak noktama alarak fıtık hastalığının tedavisinde en iyi sonuçlara ulaşmayı hedefledim. Bu misyon doğrultusunda aşağıdaki gibi bir yol haritası belirledim:
– En üst düzeyde hasta memnuniyeti sağlamak,
– Fıtık tedavisindeki son gelişmeleri takip ve uygulamak,
– Karmaşık olgularda referans olmak,
– Fıtık cerrahisi merkezlerinin açılmasına rehberlik etmek.