Modern fıtık cerrahisi, 19. yy.’ın son dekadında İtalyan cerrah Eduardo Bassini ile başladı. Bassini, açık teknikle çok başarılı sonuçlar elde etti. Ondan öncesi kasık fıtığı onarımında nüks oranları neredeyse 100%’dü.1958’lerde ilk sentetik yamaların kullanımı ile fıtık cerrahisi başka bir çağa girmiştir. Nüks konusunda başarı artmıştır. 90’lı yılların başında laparoskopik cerrahinin yani kapalı yöntemlerin devreye girmesi ile fıtık cerrahisinde yeni bir çağa girilmiştir.
Açık ve kapalı yöntemler, beraber devam etmektedir. Açık yöntemler güncelliğini korumakta olup halen en çok kullanılan yöntemlerdir. İkisinin de birbirlerine avantajları ve dezavantajları vardır. Akla bazı sorular geliyor: Hangi yöntem en iyisidir? Hangisi ile çabucak iyileşirim? Hangisi daha az nüks eder? gibi… Bu soruları daha da artırabiliriz. Bu iki yöntemin detaylı karşılaştırmasını, Fıtık İstanbul®️ sitemdeki blog yazımda Okuyabilirsiniz!
Aslında ‘Şu teknik en iyidir’ doğru bir söz değildir! Bazen kapalı ameliyat, bazı durumlarda da açık ameliyat en iyi seçenektir. Bir tekniğe kısıtlanmamak en doğrusudur. Bazı senaryolarda, en uygun yamanın belirlenmesi öncelik kazanır. Tüm teknikleri bilen ve uygulayabilen, fıtık cerrahisinde yetkin bir cerrah bulmak çok önemlidir. Çünkü; o, şartları değerlendirip sizin için en iyi yönteme karar verecektir.