Sosyal medya, kullanıcıların ürettiği içeriği bilgisayar ve internet aracılığıyla diğer insanlar ile paylaştıkları ortamdır. Geleneksel medya, gazeteler, dergiler, televizyon gibi klasik iletişim araçları iken, Facebook, Instagram, YouTube, Twitter gibi başlıcalarını saydığım sosyal medya platformları yerlerini doldurmaya başladı. Çoktan öne bile geçti demek yanlış olmaz.
Sosyal medya artık iletişimin yeni adresi oldu. Çok eski olmayan bir zamanda, artık telefon numaralarının bir değeri olmayacak; eposta adresleri yerini almaya başladı derken, o da hızla önemini kaybetmeye başladı. WhatsApp, Messenger, Skype gibi platformlar hızla yer tutmaya başladı. Aşağıda resmini gördüğünüz yazı çok hoşuma gitmişti ve Twitter’da Mart 2017’de paylaşmıştım. ‘Üzgünüm; artık epostalarıma bakmıyorum. Benimle iletişime geçmenin daha yaratıcı bir yolunu bulmalısın!’ anlamında bir otomatik eposta cevap metni. Çok eski olmayan zamanda insanlar artık cep telefonu numarası ve eposta adresi ile tanınacak diye düşünürdüm. Telefon numaraları ve eposta da tarihe hızla karışıyor gibi görünüyor. Sosyal medya platformları gibi şimdi iletişimin hızlı yolları var gerçekten.
Diğer medya araçları da aynı sonu paylaşıyor. Günümüzde hükümetlerin önemli bir kısmı medyayı kontrol etmek istiyor. Demokrasisi tam oturmamış toplumlarda ve diğerlerinde bunda çoğunlukla başarılı da oluyorlar. Sosyal medya bu otokrasiyi kırıyor ve insanlar bu yöne doğru kayıyor. O nedenle televizyon kanallarının izlenme oranları düşmeye, gazete tirajları düşmeye devam ediyor. Yerine parlayan yıldız YouTube ve Instagram gibi görsel sosyal medya platformları, Twitter gibi mikro blog siteleri almaya başladı.
Hem profesyonel anlamda hem de kişisel gelişim için. ‘Hastalarımız sosyal medyada biz de orada olmalıyız’ sözünü çok beğenirim ve doğru bulurum. Bu konuda 3 yıl önce yazdığım blog yazımı OKUYUN! Artık hastaların çoğu hekimini google’luyor ve sosyal medya platformlarında araştırıyor. O nedenle doğru bir profil ile olmak çok önemli. Sosyal medyada profil kurarken – bu profilinizi paylaşımlarınız ile oluşturursunuz – çok dikkatli ve itinalı olunmalıdır. Facebook’un yapay zeka destekli oluşturduğu algoritmler, hemen hemen 70 paylaşımınız ile sizin ırkınız, mesleğiniz gelir durumunuz, dini inancınız, siyasi görüşünüz, cinsel eğilimleriniz dahil birçok özel bilginizi aşağı yukarı doğru tahmin edebiliyor. Sadece like yapmanız, kimi takip ettiğiniz bile bu yazılımlara bilgi sağlıyor. O nedenle özel hayatın gizliliği için sosyal medya paylaşımlarında çok dikkatli olunmalıdır. Bir kere paylaşıldı mı geri dönüşü yoktur. Geriye dönüp silseniz bile belki biri ekran resmi alarak kaydetmiştir ve ummadığınız bir zamanda karşınıza çıkar. Temel olan u bilgiyi unutmayın; eğer online yani çevrim içi iseniz güvenlik diye bir şey yoktur!
Hekimler sosyal medyada profesyonel olarak nasıl var olurlar. Kendimden örnek vereyim: Genel cerrahi uzmanıyım ve Fıtık cerrahisi ile uğraşıyorum. Marka tescili olan Fıtık İstanbul®️ isminde Fıtık Cerrahisi Merkezim var. Web sitesi https://fitikistanbul.com ve bağlı Twitter, Facebook, Instagram, YouTube sosyal medya hesapları var. Tüm bu hesapları bir cep telefonu ile ben yönetiyorum. Bu platformlar farklı amaçları güdüyor. İnsanların en sık kullandıkları sosyal medya platformlarında işimi temsil ediyorum. Paylaşımlarım hem hastalara hem de meslektaşlarıma yönelik. Ayrıca yine işimin yabancı hastalara yönelik, marka tescili olan Hernia Istanbul®️ ve web sitesi https://herniaistanbul.com kısmı var. Buna da bağlı Twitter, Facebook, Instagram ve YouTube sosyal medya hesapları var.
Elbette profesyonel yaşamıma ait sosyal medya hesaplarım dışında kişisel sosyal medya hesaplarım var. Onlardan sadece Twitter hesabım herkese açık. Diğerleri ise kişisel. Twitter hesabımda ağırlıklı olarak fıtık cerrahisi üzerine paylaşımlar yapıyorum ve bu sayede bu konu ile ilgilenen bir takipçi kitlesi edindim. Dünyanın her yerinden ağırlıklı olarak fıtık cerrahları ile bağlantı halindeyim. Bu nedenle genellikle ingilizce yazıyorum. Onlarla görüşüyor, bilgi paylaşımında bulunuyor bazen de sosyalleşiyoruz. Ortak projeler yürütüyor ve yayınlar yapıyoruz. Aralarında yüz yüze gelip tanışmadığımız kişiler de var ama birbirimizi biliyoruz.
Fıtık cerrahisine ilgi duyan meslektaşlarıma şiddetle önerebileceğim bir Facebook grubundan söz edeceğim. International Hernia Collaboration (The IHC) sadece ağırlıklı olarak cerrahların kabul edildiği kapalı bir sosyal medya grubu. 2013 yılında Dr. Brian Jacob tarafından kurulan grubun bu yazıyı yazdığımda üye sayısı 9.303 kişidir. Bu grupta paylaşılan materyaller benim fıtık cerrahisine bakışımı, gelişimimi derinden etkiledi. Grup o kadar güzel gelişti ki, sanal olmaktan çıkıp kongreler kurslar yapar hale geldi. Bu platformda ki paylaşımlar ilham verici gerçekten. Brian Jacob’un çok güzel bir sözü var ‘IHC gibi günlük pratiği fıtık cerrahisi ile meşgul cerrahların oluşturduğu bir sosyal medya grubu, fıtık cerrahisinin nereye gittiğini bilmekle kalmayıp nereye gideceğinin de belirleyici olacaktır!’. Bu arada 2010 yılında İstanbul’da düzenlediğimiz 32. Avrupa Fıtık Kongresine, Dr. Brian Jacob’u da davet etmiştik ve katıldığında tanışma imkanım oldu. Gelecek vaad eden bir cerrah olduğunu o zaman düşünmüştüm.
Önemli olan takipçi sayısını arttırmak, her gün paylaşım yapmak değildir; önemli olan düzgün bir profil ile bu platformlarda bulunmaktır. Arandığınızda orada olmanız ve doğru profil bilgiler ve paylaşımlar ile görünmenizdir. Olay şu: Fıtığınız yok ise neden beni takip edesiniz ki? İhtiyaç olduğunda arandığında bulunabilmeniz önemli. Hasta sizi tercih etmek, ön bilgi sahibi olmak için herkesin sıklıkla başvurduğu yolu izliyor, ona yardımcı olun.
Diğer önemli bir konu sosyal medya kanalları üzerinden gelen iletişim. Hastalar sosyal medya hesaplarınızın iletişim ara yüzlerini kullanarak sizinle bağlantıya geçmek isteyeceklerdir. Sorular soracaklar. Belki siz reklam vererek bunu sağlamak isteyeceksiniz. Unutmayınız ki bu yolla sağlanan iletişim hem deontolojik hem de hukuken hekim-hasta ilişkisi doğurmaz. Bunu açık olarak iletişimin başında karşı tarafa bildirmek ile yükümlüsünüz. Yaptığınız danışmanlık olmalıdır. Kesinlikle bir ilaç, tedavi önermemelisiniz. Sosyal medya üzerinden gelen her iletişimi kayıt altına alın.